Sağlıklı Bir Hamilelik İçin Uzak Durulması Gereken 10 Besin
Hamilelikte yeterli ve dengeli beslenme yalnızca annenin vücudunu ve sağlığını değil, doğrudan bebeği de etkiler. Bu dönemde, annenin aldığı besinler plasenta aracılığıyla fetüse taşınır ve fetüs enerji ihtiyacını bu besinler aracılığıyla giderir. Bebeğin organ gelişimini sağlayabilmesi için annenin hem doğru besin tercihleri yapması hem de bu besinleri doğru miktarlarda vücuduna alması gerekir.
“Yeterli ve dengeli beslenme yaşamın tüm evrelerinde mühimdir ancak gebelik döneminde daha da önemli hale gelir” diyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Sezen Bozkurt Köseoğlu, sağlıklı bir hamilelik için uzak durulması gereken besinleri sıraladı.
İyi yıkanmamış sebze ve meyveler : İyi yıkanmamış sebze ve meyvelerden geçen birçok bakteriyel ve paraziter enfeksiyon gebeyi etkileyebilir. Tüm meyve ve sebzeler ya sirkeli suda bekletilmeli ya da akan suyun altında defalarca durulayarak yıkanmalıdır.
İyi pişmeyen et ve yumurta : İyi pişmeyen et tüketimiyle toksoplazma enfeksiyonu görülebilir. ‘Toksoplazma enfeksiyonu’ gebelikte doğumsal anomalilere veya düşüğe sebep olabilir. Yine şarküteri ürünleri de çoğunlukla çiğ olduğundan gebelik döneminde tüketilmemelidir. Yumurtanın da yine iyi pişirilmeden tüketilmesi sakıncalıdır. Bu durumda ‘salmonella enfeksiyonu’ riski artar ve gebede bulantı kusma ishal gibi gıda zehirlenmesi bulguları olabilir.
Yüksek oranda cıva içeren balıklar : Balık, omega-3 içeriği nedeniyle gebelik döneminde haftada 2 kere tüketilmelidir. Fakat bazı balık türlerinin cıva içeriği nedeniyle fazla miktarda tüketilmesi zararlıdır. Ton balığı ve kılıç balığında yüksek oranda cıva bulunur. Cıvanın yüksek miktarda alımı sinir sistemi, bağışıklık sistemi ve böbrekler için toksik etki gösterir. Ton balığı ve kılıç balığı gebelik döneminde ayda birkaç kereden fazla tüketilmemelidir.
Pastörize edilememiş sütten elde edilen peynir : Pastörize edilmeyen sütten yapılmış peynir tüketimi ile ‘listeria enfeksiyonu’ riski vardır. Bu da gebede düşük, doğumsal anomaliler veya erken doğuma sebep olabilir.
Aşırı kafein tüketimi : Gebeler günlük 200 mg’a kadar kafein alabilmektedir. Çay, kahve, yeşil çay, granül/filtre kahve ve çikolatada kafein vardır. Altı-8 bardak açık çay veya 2 fincan Türk kahvesi veya 2 kupa granül/filtre kahve bu düzeye denk gelir. Gebeler bu ölçüler dahilinde günlük kafein alımını sınırlandırmalıdır.
Alkol : Gebelik boyunca özellikle ilk 12 haftada alkol tüketimi uygun değildir.
Bazı bitki çayları : Adaçayı, fesleğen, sedef otu ve kekik çaylarının fazla tüketilmesi rahimde kasılmalara ve bunun sonucunda düşük ve erken doğuma sebep olabilir. Bunun yanı sıra yeşil çayın da kafein içeriği olduğu akılda tutulmalıdır. Ihlamur ve kuşburnu gebelikte güvenle tüketilebilen çaylardandır.
Sakatat ve çiğ balık: Sakatatlar ve çiğ deniz ürünleri bakteri çoğalmasının oldukça riskli olduğu besin gruplarıdır. Enfeksiyon riski nedeni ile gebelikte tüketilmemelidir.
Şeker içeriği yüksek olan yiyecekler: Gebelik doğası gereği şeker hastalığına zemin hazırlayan bir durumdur. Şeker içeriği yüksek gıdaları kontrolsüzce tüketmek kan şekeri kontrolünü bozabilir. Rafine şeker içeren ürünlerin ve ayrıca meyve tüketimin gebelikte sınırlandırmak gerekir. Günlük meyve tüketimi gebelikte 2-3 porsiyon ile sınırlandırılmalıdır.
KAYNAK : Hürriyet